Başkan Soyer Açıkladı: Koku Sorunu Tarih Olacak!
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü'nün yürüteceği "100. yılda 100 proje" lansmanı Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (AASSM) gerçekleşti. Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu,milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri ve belediye bürokratları katıldı. İZSU'nun İzmir'de hayata geçireceği koku sorunu dahil 100 proje hakkında bilgi paylaşıldı.
Zahide ÖZKAN - 'İZSU'dan 100 dev proje' etkinliğinde açılış konuşmasını yapan İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, İzmir'i doğayla uyumlu yaşamın öncüsü yapma hedefi doğrultusunda oluşturdukları stratejiyi ve projeleri paylaştı. Son 4 yılda hedeflere ulaşma noktasında büyük mesafeler kat ettiklerini belirten Köseoğlu; " Yaklaşık 20 milyar liralık bir bütçe ile 2023 yılı içinde tamamlayacağımız veya bu yıl temelini atıp bir yılda bitireceğimiz 100 proje ile İzmir'in en hayati sorunlarını çözüyoruz. Mesela İzmir'in en değerli varlığı körfezi yaşatmak ve Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında körfez kirliliği gibi bir sorunun varlığını yaşamımızdan çıkarmak için tüm gücümüzle çalışıyor, bütçemizden çok büyük bir pay ayırıyoruz" diye konuştu.
"200 NOKTADA SU BASKINLARININ ÖNÜNE GEÇTİK"
İklim kriziyle mücadele hedefi doğrultusunda içme suyu hatlarının yenilendiğini ifade eden Köseoğlu, "Toprak altındaki su kayıp ve kaçaklarını engelliyoruz. Arıtma tesislerimizden çıkan suyu geri kazanarak tarımsal kullanıma sunuyoruz.Sondaj kuyuları açarak kırsalda yaşam ve üretimin devamını sağlıyoruz.Tesislerimizin ihtiyaç duyduğu temiz enerjiyi üretmek için yatırımlar yapıyoruz.Selleri ve taşkınları önlemek için yağmur suyu ayrıştırma yatırımlarını hayata geçiriyoruz. 200 noktada yaptığımız yatırımlarla su baskınlarının önüne geçtik. Şimdi sırada çok daha büyük ve çok daha önem taşıyan projelerimiz var" ifadelerini kullandı.
SOYER 5 TEMEL İLKEYİ AÇIKLADI
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, 22 Belediye Başkanının da imzası ile hayata geçen Başka Bir Su Yönetimi Mümkün projesinde İZSU Genel Müdürlüğü olarak beş temel ilkeye bağlı kaldıklarının altını çizen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, "İşte bu nedenle iki yıl önce 22 Belediye Başkanı’nın imzasıyla “Başka Bir Su Yönetimi Mümkün” manifestosunu yayınlamıştık. Manifestomuz, bugün İZSU Genel Müdürlüğümüzün de sıkı sıkıya bağlı olduğu ve uyguladığı beş temel ilke içeriyor.
Birinci ilkemiz, katılımcı bir su yönetim modeli oluşturmak. Yani suyun paylaşımını vatandaşlarımızla birlikte ve adil bir şekilde yapmak.
İkinci ilkemiz, suyun tüm kullanım alanlarında arzı değil talebi yönetmek. Böylelikle vatandaşlarımızı susuzluk tehlikesine karşı korumak.
Üçüncüsü, su yatırımlarını havza ölçeğinde planlamak. Birbirinin etkisini azaltan yatırımlar yaparak halkın vergilerini israf etmemek.
Dördüncüsü, doğanın su döngüsünü korumak. Suyun, ekolojik dengeyi bozacak şekilde kirletilmesine ve kaynakların azaltılmasına izin vermemek.
Ve son olarak, suyun ekosistem ve sektörler arasındaki döngüsel kullanımını sağlamak. Yani atık su terimini hayatımızdan çıkartmak ve kullanılan suyu geri kazanmak.
İZSU Genel Müdürlüğümüz ilkeleri doğrultusunda tüm diğer Akdeniz şehirlerine örnek olacak çok sayıda yenilikçi projeye imza atıyor.İşte bugün, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında yüz proje buluşmamızda bunun için bir araya geldik. Bugün sizlere, stratejisiyle, eylemleriyle ve elbette ekibiyle iftihar ettiğim yeni İZSU’nun 100 projesini anlatıyoruz. Birbirinden bağımsız gibi görünen bu projeler bir araya geldiğinde, İzmir için dört önemli işi başarıyoruz:Her şeyden önce, Türkiye’nin ağırlaşan kuraklık koşullarına rağmen tek bir İzmirliyi susuz bırakmıyoruz. İzmir’in su güvenliğini gelecek nesiller için teminat altına alıyoruz. İkincisi, köylerinden yeni gelişen metropol alanlarına kadar, tüm İzmir’i ve İzmirlileri en yüksek arıtma teknolojileriyle buluşturuyoruz. Üçüncü olarak İzmir genelinde suyun ekolojik döngülerini koruyoruz. Döngüsel ekonomiyi destekliyor ve kullanılan su kaynaklarının geri kazanımını sağlıyoruz" dedi.
Yıllardır İzmir'in en büyük sorunlarından biri olan İzmir körfezi'nde koku problemi gündemden düşmüyor. İZSU'nun 100 projesi tanıtım lansmanında İzmir Körfezi için daha önceden hiç uygulanmamış bir strateji deneyeceklerini vurgulayan Soyer, "Bugüne kadar hiç uygulanmamış çok kapsamlı bir stratejiyle İzmir Körfezi’ni temizliyoruz, “Yaşayan Körfez” programını uyguluyoruz. Tüm bu hedeflere ulaşmak için yürüttüğümüz çalışmaları “Yüzüncü Yılda Yüz Proje” başlıklı kitapçığımızda bir araya getirdik ve bugün burada sizlere sunuyoruz. İçme suyu projelerimiz, İZSU’nun temel ilkelerinden olan su yatırımlarını havza ölçeğinde planlamak için çok önemli bir yere sahip. Bu projelerimizi sadece bugünü değil, geleceği de düşünerek planlıyor ve uyguluyoruz. Önümüzdeki elli yıl boyunca tek bir İzmirli’nin susuzluk çekmeyeceği bir içme suyu altyapısını İzmir’e kazandırıyor, gerekli yatırımları bugünden yapıyoruz." dedi.
ÇEŞME'YE DEV YATIRIM
İzmir Büyükşehir Belediyesiyesi ve İZSU Genel müdürlüğünün Çeşme'de hayata geçirdiği içme suyu projesi ile turizmin merkezinde Çeşme 1. Kademe İçmesuyu Şebekesi İkmal Projesi’ni hayata geçirildiğinden bahseden Soyer sözlerine şöyle devam etti;
"İZSU’nun Çeşme’de yaptığı yatırım seferberliği, bununla sınırlı değil. İlçede içme suyu, altyapı ve arıtma hizmetleri için başlattığımız yatırımların üçüncü etap çalışmaları da sürüyor. Bu çalışmalarımız tamamlandığında, tam 350 kilometrelik bir hattın yenilenmesini sağlamış olacağız ve hangi mevsim, hangi yoğunlukta olursa olsun Çeşme’nin tamamında, içme suyu sıkıntılarını tamamıyla geride bırakmış olacağız. Çeşme’de yürüttüğümüz bu iki çalışmanın toplam maliyeti tam 595 milyon lira.
İZMİR'DE İÇME SUYUNA TARİHİ YATIRIM
İçme suyuyla ilgili diğer dev yatırımımız ise Aliağa ilçemizde. Burada yapılacak yeni İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin yapımı bu yılın sonuda başlıyor. Bu yatırım 218 milyon liraya mal olacak. Seferihisar’da da ekonomik ömrünü tamamlamış olan toplam 249 kilometre uzunluğundaki 30 yıllık içme suyu hatlarını yeniliyoruz. İki yüz milyon liralık yatırımla yenilenen uzun ömürlü şebeke hattı sayesinde ilçede yaşayan vatandaşlarımız sağlıklı ve kesintisiz suya kavuşuyor.
Öte yandan metropol ilçelerimize içme suyu sağlayan Halkapınar Arsenik İçme Suyu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini yüzde 50 artırdık. Halkapınar Sular İşletmesi içerisinde yer alan mevcut tesisten sağlanan suya ek olarak yıllık 16 milyon metreküp kapasiteli yeni tesisin kurulumunu tamamladık. Yakın zamanda ihale süreçlerini tamamlayıp yapımına başlayacağımız Halkapınar Kuyuları ve Gaziler Caddesi İçme Suyu İletim Hattı projesiyle ise 4 kilometrelik yeni iletim hattı ve 7 bin metreküplük içme suyu deposu kurulacak. Bu proje kapsamında ayrıca depolar ve arızalı iletim hatları da yenilenecek. Halkapınar’daki bu iki stratejik yatırımın toplam bütçesi 152 milyon lira.
Kiraz, Torbalı ve Ödemiş içme suyu şebekesi yenileme çalışmalarımıza da toplam 320 milyon lira ayırdık. Torbalı’daki imalatlarımız tamamlandı, Kiraz devam ediyor, Ödemiş ise başlamak üzere. Ödemiş ise başlamak üzere. Bu üç proje ile Küçük Menderes Havzası’na toplam 392 kilometre içme suyu şebeke hattı kazandırmış olacağız.Tire’de ise Akçaşehir Kaynağı İçme Suyu İletim Hattı Projesi ile ilçemize yeni bir su kaynağı kazandırıyoruz. Sadece bu iletim hattı için ayırdığımız bütçe 150 milyon lira.
Bildiğiniz gibi ülkemizin ve bölgemizin en bereketli havzalarından biri olan Küçük Menderes Havzası’nda artık yer altı suları iyice derinlere çekildi.İZSU Genel Müdürlüğümüz, Küçük Menderes İçme Suyu Sondaj Kuyusu Açılması Projesi ile 100 adet yeni içme suyu kuyusu açıyor. Bu çalışmamız sayesinde Torbalı, Tire, Bayındır, Ödemiş, Kiraz ve Beydağ ilçelerinde susuzluk tehlikesi ortadan kalkmış olacak. 100 milyon liralık yatırımımız ve kesintisiz süren çalışmalarımız sonucunda 23 kuyunun imalatı tamamlandı, diğerleri de yapım aşamasında."
"İZMİR'İN SADECE BUGÜNÜNÜ DEĞİL GELECEĞİNİ İNŞA EDİYORUZ"
İzmir'in her bir ilçesine içme suyu şebekeleri ve iletim hatları yaparak vatandaşları susuzlujk tehlikesine karşı korumaya devam ederek, bir brini desteklemeyen projelerden ziyade geleceğe yönelik sürdürebilir çalışmalar ile doğaya zarar vermeden kullanılan suyu geri kazanmayı amaçladıklarını ifade eden Soyer, "Foça ve Yenifoça’nın sağlıklı içme suyu ihtiyacını karşılamak için yıllık 11 milyon metreküp kapasiteli Foça Musabey İçmesuyu Arıtma Tesisi’ni kurduk. İzmir’in çevre yerleşimlerine kurulan ilk konvansiyonel içme suyu arıtma tesisi olan bu proje, Foça’daki yaklaşık 150 bin hemşerimize hizmet veriyor. Bu yatırım için 135 milyon lira harcadık. Burada bahsedemediğim diğer tüm projelerle birlikte içme suyu yatırımlarına ayırdığımız toplam bütçe 2 milyar 717 milyon lira. Yerin altına yaptığımız bu yatırımlarla İzmir’in sadece bugününü değil, geleceğini de inşa ediyoruz. Çocuklarımızın ve torunlarımızın yaşamlarını teminat altına alıyoruz" dedi.
İzmirli tek bir vatandaşın bile susuz kalmamasını aynı zamanda geleceği de ön görerek zarar vermeden sürdürülebilir projelerine hiç durmadan bir yenisini daha eklediklerini ifade eden Soyer, "İkinci olarak İZSU’nun atıksu konusunda yaptığı ve en güncel teknolojileri kullanarak uyguladığı arıtma çalışmalarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Gururla ifade etmeliyim ki, TÜİK’in yayınladığı verilere göre İzmir, Avrupa Birliği standartlarında arıtma tesisi sayısı ve kişi başına düşen ileri biyolojik yöntemle arıtılmış su miktarında Türkiye’nin lider şehri konumunda. Hızla büyüyen Çeşme’nin atık su ve yağmursuyu şebeke sisteminin eksiklerinin tamamlanması amacıyla Alaçatı Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artırıyoruz. Ekim 2024’te tamamlamayı öngördüğümüz projemizle tesisin mevcut kapasitesi günlük 22 bin metreküpten yaklaşık 43 bin metreküpe çıkacak. Tek başına Çeşme’deki bu yatırım için ayırdığımız bütçe 600 milyon lira" dedi.
Çevre kirliliğini önelemek adına İzmir'in belirli bölgelerinde atık su tesisleri kurarak sürdürülebilen bir temizlik hedefleyerek tesislerin kapasitesini arttırarak yenilerini eklediklerini ifade eden Soyer sözlerine şöyle devam etti;
"Küçük Menderes Havzası’nda çevre kirliliğini önlemek ve havzanın temizliğini sürdürülebilir kılmak için ilçeye hizmet eden Torbalı Atık Su Arıtma Tesisi’nin kapasitesini ise üç kat artırarak 21 bin metreküpten 58 bin metreküpe çıkartıyoruz. Yapımına başladığımız İzmir’in en büyük ikinci kapasiteli atıksu arıtma tesisini kısa sürede hizmete alıyoruz.
Torbalı’daki diğer yatırımımız ise Ayrancılar – Yazıbaşı Atıksu Arıtma Tesisi’nde devam ediyor. Kapasite artırım çalışmalarımız ile bu tesisimizin kapasitesini 3.5 kat artırıyor ve bölgenin endüstriyel atık sularının da tesise iletilerek arıtılmasını mümkün kılıyoruz. Torbalı’daki bu iki yatırımın toplam maliyeti 600 milyon lira.
Öte yandan Kiraz Atıksu Arıtma Tesisi projemizle ilçemizin çok sayıda mahallesinde oluşan atık suların arıtılmasını sağlıyoruz. Bu yıl içerisinde ihale süreçlerini tamamlayıp başlatacağımız projeyle günlük 6 bin 800 metreküp su arıtılmış olacak. 200 milyon liraya mal olacak Kiraz tesisimiz 26 bin kişiye hizmet verecek.
KOKU SORUNU BİTİYOR
Burada, Aliağalı vatandaşlarımızla bir müjdeyi daha paylaşmak istiyorum. Aliağa’ya içme suyu yatırımımızın yanında İzmir’in 71. Atık su arıtma tesisini, Yenişakran’da 2024 yılında hizmete alıyoruz. 30 bin metrekarelik alanda kurulacak olan ileri biyolojik arıtma tesisinin yapımı başladı. Yüksek teknolojisiyle günde 7 bin 609 metreküp evsel atık suyu arıtacak bu tesisimiz sayesinde bölgedeki koku sorununa da son veriyoruz. Aliağa’daki bu proje için ayırdığımız bütçe 205 milyon lira" dedi.
ATIK SU TESİSİ PROJESİNE 4 MILYAR 921 MILYON LIRA
Sonradan İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZSU alanına giren yeni mahallelerdeki İzmirli vatandaşları mağdur etmemek adına atık su tesisleri kurulucağanı ve bu atık suların bölgeden bertaraf edileceğini ifade eden Soyer, "Bildiğiniz gibi Büyükşehir Yasası’ndan sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve elbette İZSU’nun görev alanına sonradan dahil olan mahalleler oldu. Bu yerlerde, ne yazık ki herhangi bir bertaraf sistemi olmadığı için atık sular çevre kirliliği yaratıyordu. İZSU, işte bunun önüne geçmek adına kent genelinde 40 adet Paket Atıksu Arıtma Tesisi projesini hayata geçiriyor. Böylece hızlı ve yerinde çözümler üreterek şehrimizi çevre kirliliğinden korumuş olacağız. Bu kapsamda ilk etapta Tire, Ödemiş, Kiraz, Bayındır, Aliağa, Kemalpaşa, Bergama, Seferihisar, Menderes, Menemen, Karaburun ve Çeşme ilçelerinde toplam 40 adet portatif modüler paket atık su arıtma tesisi yapacağız. Verimli tarım arazilerinin ve aktif hayvancılığın olduğu bölgelerde açacağımız bu tesislerimiz sayesinde arıtılmış atık su kalitesini artırarak ve filtrasyon sistemini dahil ederek çevre kirliliğinin önüne geçeceğiz. Bu yılın sonunda tamamlanacak 40 yeni tesis için harcayacağımız bütçe 235 milyon lira. Arıtma tesisleri inşa etmenin yanında yeni kanalizasyon şebekeleri de kuruyoruz. Bu kapsamdaki en büyük yatırımlarımız Torbalı ve Menderes ilçelerimizde. Torbalı’ya 366 milyon, Menderes’e ise 185 milyon lira yatırım yaparak toplam beş mahallemizin atık su taşıma hatlarını yeniliyoruz. Bu ikinci hedemimize ayırdığımız toplam bütçe, tam 4 Milyar 921 Milyon lira. Tıpkı doğup büyüyen organizmalar gibi şehirler de canlı birer varlık olarak tarif edilebilir. Nasıl ki her canlı açısından yaşamın devamlılığı, tüm hücrelerin doğru ve sağlıklı işlemesine bağlıysa; şehirlerdeki yaşam da altyapının, ekonominin ve sosyal yaşamın sağlıklı işlemesine bağlı. İklim krizi gibi yaşadığımız küresel değişimler bu noktada, döngüsel şehirlere ve döngüsel ekonomiye dair politikaları zorunlu kılıyor. Bu noktadan hareketle, suyun ekosistem ve sektörler arasındaki döngüsel kullanımını sağlamak için İZSU’nun yürüttüğü çalışmaları sizlerle paylaşmak istiyorum." dedi.
"SIFIR KARBON HEDEFİNE ADIM ADIM"
Sıfır karbon hedefine adım adım ilerleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU'nun tüm projelerini hayata geçirirken kendi tesisinde güneş enerjisi santrallerini kullanarak düşük maliyet ile enerji temin edilerek kurumsal karbon ayak izini azalttıklarını ifade eden Soyer sözlerine şöyle devam etti.
"2023 yılının ikinci çeyreğinde İZSU tesislerimizin çatılarına kuracağımız 13 Çatı Güneş Enerji Santrali ile toplamda 5,5 Megawatt, tesis sahalarına kurulacak 3 Arazi Güneş Enerjisi Santrali’yle ise 10,3 Megawatt enerji üreteceğiz. Bu projelerin maliyeti ise 370 milyon TL olacak. Santrallerimizin devreye girmesiyle yıllık elektrik tüketimini %6,3 oranında azaltmış olacağız.
Öte yandan kuraklıkla mücadele kapsamında atıksuların geri kazanımı için Bayındır Hasköy Atıksu Arıtma Tesisi’ne geri kazanım ünitesi kurduk. Yıllık 1 milyon metreküp kapasiteli bu geri kazanım ünitesi sayesinde “A sınıfı sulama suyu” kalitesinde su elde ettik. İZSU tarafından bu geri kazanılmış atık sular çok yakında tarımsal üretim için çiftçilerimize verilecek.
Geri kazanılmış atık sular ile ilgili bir diğer projemizi, Çeşme Reisdere TOKİ Atıksu Arıtma Tesisi’nde hayata geçirdik. Bu tesisimizde kurduğumuz geri kazanım ünitesi ile 1500 metreküp “B sınıfı” atık su elde ediyor ve geri kazanılmış atık suları, kentsel yeşil alan sulamasında kullanıyoruz.
Atık suların geri kazanımı ile ilgili bir adımı da tarımsal üretimin merkezlerinden biri olan Tire ilçemizde atıyoruz. 2023’ün sonunda yapacağımız ihaleyle Tire Atıksu Arıtma Tesisimize bir geri kazanım ünitesi kuruyoruz. Böylelikle, günlük 7 bin metreküp kapasiteli tesisimizden A sınıfı sulama suyu elde edilecek ve uygun fiyatla üreticilerimize sunulacak.
İzmir'in önemli barajlarındaki su seviyesinin büyük oranda azalması gündemde. En uzun kurak bir dönem geçiren İzmir'in su sıkntısı yaşaması adına barajlar için gerekli önlemlerin alınacağını ifade eden Soyer, "Üçüncü hedefimiz altında yaptıklarımızın bir diğer önemli başlığı ise su havzalarını korumak. Tahtalı Barajı ve Kutlu Aktaş Barajı havzaları önümüzdeki dönemde öncelik verdiğimiz iki önemli bölge.
İZSU faaliyetlerinin son adımı olan “Yaşayan Körfez” adını verdiğimiz programın üç ana ayağı var.Birincisi, Körfez’e gelen kirlilik kaynaklarını sıfırlamak. Hepinizin bildiği gibi, İzmir için kurulan su altyapısı geçmişte “birleşik sistem” olarak inşa edilmiş. Yani yağmur ve kanalizasyon suları aynı hatlarda birleşerek doğrudan Çiğli Arıtma Tesisi’ne akıyor. Kurulu altyapı, yağmurlu havalarda gelen su miktarını kaldıramadığı için fazla sular savaklar vasıtasıyla Körfez’e akıyor. Çiğli Arıtma Tesisimiz 23 yıl önce faaliyete geçmesine rağmen, birleşik sistem nedeniyle o gün bu gündür yağmurlu günlerde Körfez’e şehir merkezinden kanalizasyon suları karışmaya devam ediyor."
KÖRFEZE AKAN KANALİZASYONU SIFIRLIYORUZ
Körfeze akan atık su hakkında konuşan Soyer;"Biz göreve geldikten sonra “Yaşayan Körfez” programımızın ilk müdahalesi işte bu konu oldu. Bu doğrultuda, yağmur suyu hatlarını ve arıtmaya giden kanalizasyon hatlarını birbirinden ayırarak Körfez’e olan kanalizasyon akışını sıfırlıyoruz."açıklamasında bulundu.
Yağmur suları asıl konumuz diyen Tunç Soyer; "Son üç yılda Körfez’e açılan 220 kilometrelik yağmur suyu hattını tamamladık. 2023’te ise yaklaşık 7 milyar liralık dev bir yatırımla 270 kilometre yağmur suyu hattı daha yapacağız. Yatırımlarımız Balçova’dan Çiğli’ye kadar Körfezin etrafını saran tüm merkez ilçeleri kapsıyor.Önümüzdeki beş yılda bu zorlu, meşakkatli ve çok büyük bütçe gerektiren yolu tamamlayarak İzmir’in yağmur suyu ile kanalizasyon hatlarını birbirinden tümüyle ayıracağız. Tüm atık sular arıtma tesislerimize, yağmur suları ise hiç kirlenmeden doğrudan Körfez’e akacak.“Yaşayan Körfez” programımızın ikinci ayağı ise İzmir kent merkezinin arıtma kapasitesini artırmak ve birden fazla noktaya yaymak." dedi.
ÇİĞLİ ARITMA TESİSİ MERKEZ OLACAK
Soyer, "An itibarıyla şehir merkezinin arıtma faaliyetlerinin neredeyse tümü tek bir noktada, yani Çiğli Arıtma Tesisi’nde toplanmış. Yapıldığı tarihte son derece cazip olan bu merkezi çözüm, İzmir’in hızla büyümesi nedeniyle zaman içinde fizibilitesini ne yazık ki yitirdi. Çünkü bu tesiste arıtmanın gerçekleşebilmesi için Narlıdere’den Çiğli’ye kadar uzanan merkez ilçelerin tümünün kanalizasyonu elektrik gücüyle, Körfezi güneyden kuzeye doğru dolaşarak arıtma tesisine varıyor. Bunun şehrimize maliyeti öylesine yüksek ki bu işlem için ödediğimiz elektrik parasıyla İzmir’e her iki yılda bir yeni arıtma tesisi kurabiliyoruz. İşte bu nedenle bir taraftan arıtma tesislerimizin kapasitesini büyütürken diğer yandan kent merkezinin arıtmasını üç ayrı noktaya yayma kararı aldık.
İzmir için tümüyle yeni olan bu vizyon şöyle:
Çiğli Arıtma Tesisi
Güneybatı Arıtma Tesisi Kapasite Artışı
Karabağlar Arıtma Tesisi
Her bir tesisimizle ilgili ayrıntılar ise şöyle:Her şeyden önce Çiğli Arıtma Tesisi’nin kurulu gücünü iyileştiriyoruz. Bugüne kadar faal olan birinci, ikinci ve üçüncü fazlar ne yazık ki yüzde yüz verimle çalışmıyordu. 250 milyon liralık bir yatırımla, 23 yıl önce kurulmuş tesisi tümüyle revize ederek sıfır kilometre ayarlarına taşıdık." dedi.
DEVASA YATIRIMI İZMİR'E KAZANDIRDIK
Soyer "Şimdi çok önemli bir konuyu daha sizlerle paylaşmak istiyorum. 10 yıldır defalarca ihaleye çıkılan fakat bir türlü sonuçlanamayan Çiğli Arıtma Tesisi dördüncü faz ihalesini tamamladık. Arıtma tesisimizin dördüncü faz ihalesi dün, yani 26 Nisan’da gerçekleşti. Mevzuattaki tüm darboğazlara ve yaşanan tüm ekonomik sıkıntılara karşın 600 milyon bütçeli bu devasa yatırımı ihale ettik ve İzmir’e kazandırdık. Görev süremiz içinde dördüncü fazı kullanıma açacağız." açıklamasında bulundu.
"İZMİR ŞEHİRCİLİK TARİHİNDE DEVRİM NİTELİĞİNDE İKİ ADIM ATIYORUZ"
Soyer, "İzmir şehrinin atık arıtma kapasitesini büyütmek için yürüttüğümüz projeler Çiğli ile sınırlı değil. Bu konuda İzmir şehircilik tarihinde devrim niteliğinde iki adım atıyoruz.İlki, Güneybatı Arıtma Tesisi’nin kapasitesini membran biyoreaktör teknolojisini kullanarak artırıyoruz. Bu yatırımın bedeli 400 milyon lira. Buna bağlı olarak ise Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’ne giden Narlıdere Altıevler ve Huzur mahallelerinde hizmet veren mevcut kolektör hattını, Çiğli yerine Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisi’ne yönlendiriyoruz. Bu kapsamda, Narlıdere’nin tamamında halihazırda bulunan atıksu hattı yenilenerek 8.8 kilometre atık su hattı imalatı yapılacak. Bu çalışmanın maliyeti ise 105 milyon lira. Her iki çalışma da 2024’ün üçüncü çeyreğinde tamamlanacak ve Körfez derin bir nefes alacak." dedi.
SON NESİL ATIKSU ARITMA SİSTEMİ
Soyer, "Son olarak, şehrimizin atık su altyapısına yepyeni bir çözüm getiriyoruz. Gaziemir, Buca ilçelerinin tamamına ve Karabağlar ilçesinin yüzde elli nüfusuna hizmet vermek üzere Karabağlar’daki İZSU yerleşkesinde son nesil bir atıksu arıtma tesisi kuruyoruz. Bir çok modern şehirde olduğu gibi yeraltında kurulacak olan bu tesis, günde 100 bin metreküp su arıtma kapasitesine sahip. İleri biyolojik ve sulama suyu standardında deşarja imkan veren bu yeni tesisimizin fizibilite çalışmaları başladı. Bu tesis, Çiğli’ye giden yükü yüzde 15 oranında hafifleterek Körfez’in temizliğine çok ciddi katkı sağlayacak. İç bölgelerde zaman zaman kokuya neden olan yavaş kanalizasyon akışını hızlandıracak. Öte yandan, bu tesiste arıtılmış atıksuların Meles Çayı’na verilmesiyle, Meles’e tatlı su kaynağı yaratılarak kent merkezinde ekolojik bir koridor oluşturulacak. 2026 yılında tamamlanacak 850 milyon liralık bu yatırımımızın bir özelliği de EXPO 2026 projemizin de bütünleyici bir parçası." dedi.
ATIK SUDAN DAHA ZARARLI HALE GELEBİLİR
Soyer, "Yaşayan Körfez Programı’nın son ayağı ise arıtma sonrası süreci yönetmek. Çünkü kanalizasyon sularını arıtmak tek başına yeterli değil, her arıtma tesisinin iki temel çıktısı var, arıtılmış su ve çamur. Tesislerin bu iki çıktısını iyi yönetemezseniz bunlar bir süre sonra atık suyun kendisi kadar, hatta bundan daha büyük bir sorun haline gelebiliyor." açıklamasında bulundu.
Soyer, bu kapsamda beş temel stratejik adım atıyoruz:
"1. Çiğli Arıtma Tesisi’nin çevresindeki çamur depolama alanlarını boşaltıyor ve bu alanda ekolojik restorasyon uyguluyoruz. Sadece bunun için ayırdığımız bütçe 750 milyon lira. 20 yılı aşkın süreyle birikmiş çamuru bu bölgeden 5 yılda tümüyle uzaklaştıracağız.
2. 2013 yılında devreye alınan Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi çamur çürütme ve kurutma ünitesinde zaman içerisinde oluşan yıpranma nedeniyle revizyon ve kapasite artışı yapıyoruz. 800 milyonluk bu yatırım sayesinde artık arıtma tesisinin çevresinde çamur birikmeyecek. Kurutulan çamur, çimento üretimi ve benzeri süreçlerde yakıt olarak kullanılarak yeniden ekonomiye kazandırılacak.
3. Halihazırda Çiğli Arıtma Tesisi’nden çıkan arıtılmış atık sular iç körfeze dökülüyor. Biz, 200 milyon liraya mal olan bir derivasyon kanalı açarak atık su deşarj noktasını değiştiriyoruz. Arıtılmış tatlı suları Eski Gediz yatağına ve buradan da Orta Körfez’e taşıyoruz. Böylelikle, arıtılmış atık suların iç körfeze yönelik koku baskısını ortadan kaldırıyoruz. Projemizin yapımı Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın iznini takiben başlayacak ve kısa sürede tamamlanacak.
4. Ayrıca, günde 605 bin m3 kapasiteli Çiğli Arıtma Tesisi’nin çıkışına günde 200 bin m3 kapasiteli geri kazanım ünitesi kurarak kazanılmış atık suları tarımsal ve kentsel kullanıma yönlendiriyoruz. 1 milyar liralık bu büyük yatırım Körfez kıyılarındaki dalyanların ekolojik restorasyonu ve balık stoklarının yeniden çoğalması için de tarihi bir öneme sahip. Projemizin yapım ihalesi 2023 sonunda gerçekleşecek.
5. Son olarak, körfezde sığlaşma kaynaklı koku sorununun da önüne geçiyoruz. Körfez’e akan derelerin getirdiği teressübat ile 0.5 metreye kadar sığlaşan dere çıkış ağızlarında eksi 4 metreye kadar deniz tabanında tarama çalışması yaparak kokuya neden olan malzemeleri alandan uzaklaştırıyoruz. Bornova Deresi, Bostanlı Deresi, Peynircioğlu Deresi çıkış ağızlarında 420 bin metreküplük tarama çalışması gerçekleştirdik. Ayrıca Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi çıkış noktasında sığlaşan alanda dip taraması yapıyoruz. Tarama çalışmalarından çıkan çamurlarla Çilazmak Dalyanı’nın rehabilitasyonunu sağlayacak ve Körfez’in balık çeşitliliğinin korunmasına katkıda bulunacağız. Bu konudaki izin süreçleri de İZSU Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülüyor."
TOPLAM MALİYET 20 MİLYAR LİRA
Soyer, "Titiz bir bilimsel planlamayla hazırlanan “Yaşayan Körfez” programımız için ayırdığımız bütçenin toplamı 11 milyar 95 milyon lira. Elinizdeki kitapçıklarda sizlerle paylaşılan tüm projelerin toplam maliyeti ise yaklaşık 20 milyar lira.Yani, İZSU’nun yatırım bütçesinin yarıdan fazlasını İzmir kent merkezinin on yıllardır bekleyen altyapı sorunlarını çözmek ve çocuklarımıza tertemiz bir Körfez bırakmak için ayırdık.Bilmenizi isterim ki biz bu şehre ve tüm ülkemize refah, adalet ve özgürlük getirmek için çalışıyoruz.Bugün sizlerle paylaştığımız yüz proje, birer teknik yatırım olmaktan çok, bu adanmışlığımızın bir eseridir.Bu yolculuğumuzun bir parçası olan tüm İZSU ailesine ve başta Genel Müdürümüz Ali Hıdır Köseoğlu olmak üzere İZSU yöneticilerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum." dedi.