Bayram sofralarına dikkat; yeme bozukluğunuz tetiklenebilir!
Bayram gezmelerinde ardı kesilmeyen ikramların, besin tüketim miktarında artma eğilimine neden olduğunu hepimiz yakinen biliyoruz. Bu dönemde, psikolojik kökenli yeme bozukluğu davranışlarında da artış görülebileceğinin altını çizen Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, diyet-fazla yeme döngüleri içinde olan kişilerin yemek ve kiloyla ilgili kaygılarının, özellikle bayram dönemlerinde daha da arttığını dile getirdi.
Ramazan ayını yolcu ettiğimiz şu günlerde, gözlerimize bayram ettiren lezzetleri ve gönüllerimizi coşturan heyecanı ile Ramazan Bayramı’nı kucaklamak adına sabırsızlanıyoruz. Tüm sevdiklerimizin bir araya geldiği sofralar, birbirinden enfes tatlılar, kızartmalar, hamur işleri… Kimi için ağız sulandıran bu detaylar, kimisi için ise kabus olabiliyor.
Özel günler yeme bozukluğunu tetikliyor
Bayram, yılbaşı, doğum günü ve benzeri özel dönemlerin, yeme bozukluğu olan kişiler için oldukça zorlu geçtiğini belirten Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, bol yemekli seyreden bayram daveti süreçlerinin özellikle yeme bozukluğu olan kişiler için bir risk teşkil ettiğini söylüyor. Bayraktar, bu döneme ilişkin açıklamalarına şöyle devam ediyor: “‘Çok zayıfsın, azıcık ye’ ya da ‘Kilo almışsın, yüzüne renk gelmiş’ gibi söylemlere maruz kalmak, yeme bozukluğu davranışlarını tetikleyen etkenler arasında yer alabilir. Anoreksiya Nervoza, bulimiya nervoza, tıkınırcasına yeme bozukluğu, duygusal yeme ve diğer tüm yeme bozukluğu problemi olan kişilerin benzer sorunlarla karşılaştığı bu süreç, yemek karşısında kontrolü kaybetmekten korkup ‘Ne olur azıcık ucundan al, benim baklavam kimseninkine benzemez’ gibi ısrarlara karşı verilen mücadeleler ile geçebilir. Öte yandan, ısrarlı ikramlara “Hayır” demek, eve dönünce gizli ve daha fazla yemeyi de tetikleyebilir.”
Sınır koymayı ve “hayır” demeyi bilmek gerekiyor
Bayram süresinde gidilen tatillerde yer alan açık büfe mutfakların, sayısız yemek çeşidi arasında kontrolü kaybetme korkusunun, günlük yeme düzeni ve egzersiz yapma rutininin bozulması gibi etmenlerin de, yeme bozukluğu davranışını tetikleyen faktörler arasında yer aldığını belirten Bayraktar, “Yeme bozukluklarının başlıca sebeplerinden bir tanesinin, ‘Hayır’ diyemeyip kendi ihtiyaçlarını dile getirememek ve diğer insanlara sınır koyamamak olduğu göz önünde bulundurulursa, bol ısrarlı ve bol ikramlı seyreden bayram süreçlerinin, yeme bozukluğu olan kişiler için zorlu geçebileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Özellikle akraba ziyaretlerinde, beden şekli ve kilosuna dair yapılan yorumlar karşısında, kişinin mutlaka sınır koymayı denemesi, diğer insanların yorumları karşısında onlara ne hissettiğini söylemesi ve onları yaptıkları yorumlara dair uyarması da kendi iyileşme süreci için oldukça etkili bir adım olacaktır” açıklamasında bulundu.
Feyza Bayraktar hakkında:
1980, Adapazarı doğumlu Feyza Bayraktar, Koç Özel Lisesi’nden mezun olduktan sonra, lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nde tamamladı. New York Üniversitesi’nde Uygulamalı Psikoloji Bölümü’nde yüksek lisans çalışması yapan Bayraktar, aynı zamanda Kadın Ruh Sağlığı ve Yeme Bozuklukları alanlarında araştırma görevlisi olarak çalıştı. New Orleans’da meydana gelen kasırga üzerine, bölgede yaşayan kişilere psikolojik destek veren başarılı isim, özellikle kadın ruh sağlığı ve yeme bozuklukları alanında birçok klinikte psikolojik danışmanlık hizmeti verdi. Princeton Üniversitesi Sağlık Merkezi’nin klinik eğitim programına kabul edilip doktora eğitimine başlamadan, bu klinik , eğitimi almaya hak kazanan ilk kişi oldu ve hemen ardından doktora çalışması için kognisyon, algı, özellikle de beden algısı konuları üzerine yoğunlaştı.
Kognitif ve davranış terapileri ile ilgilenen ve bu alanda birçok uluslararası eğitime katılan Bayraktar, yeme bozuklukları alanındaki çalışmalarıyla tanınan, alandaki en saygın isimlerden Prof. Dr. Christopher Fairburn’un referansı ile Oxford Üniversitesi Psikiyatri Bölümü tarafından verilen bireye özel biçimlendirilmiş, bilişsel davranışçı terapi eğitimini almaya hak kazandı ve dünyada, bu eğitimi alan ilk uzmanlardan biri oldu. ABD’de, Walden Üniversitesi Klinik Psikoloji Doktora Programını da duygu yönetme becerileri ve yeme bozuklukları üzerine yazdığı tez ile tamamlayan Bayraktar, ABD’de Yale Üniversitesi ve Columbia Üniversitesi’nde yeme bozuklukları ve obezite psikolojisi alanında lider olarak tanımlanan bilim insanları ile çalıştı. Böylece, ismi yeme bozuklukları ve obezite psikolojisi alanında uluslararası eğitimciler listesindeki yerini aldı.
International Association of Eating Disorders Professionals Foundation tarafından belirlenen Yeme Bozuklukları Uzmanlığı Sertifikasyon kriterlerini karşılayarak yeme bozuklukları uzmanı (Certified Eating Disorders Specialist-CEDS) unvanını alan Bayraktar, aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi’nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak görev yapmaktadır. Yayın ve basın organlarında zaman zaman yer alan Feyza Bayraktar, 2014-2015 yayın döneminde, 24TV’de, psikolojik problemleri ele alan “Ne Yapmalı?” adlı bir program yapmıştır. Aynı zamanda, 2011- 2016 yılları arasında faaliyet gösteren Yeme Bozuklukları Destek Derneği’nin kurucusu olup bu süre içinde derneğin başkanlığını yapmıştır. 1994 yılında, 14 yaşındayken yayınlanan; “Karanlıkta Doğan Güneş” adlı bir romanı ve 2011 senesinde Doğan Kitap aracılığıyla yayınlanan “Yemek ya da Yememek” adlı bir kitabı vardır.