CHP'li Sındır, "Öğretmenevleri de kadro bekliyor"
CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılarak kamu görevi yapan ancak taşeron sistemde istihdam edilen öğretmenevi çalışanlarının devlet memurluğuna geçirilmeleri için kanun teklifi verdi.
Sındır, “Kadronun tüm çalışanların hakkı olduğunu 12 yıldır dile getiriyoruz. Sözleşmeli memurlarımıza
verilmesi planlanan memuriyet kadrosunu öğretmenevleri çalışanlarına da verin. Kadronun tüm
çalışanlar için hak olduğunu dile getirmekten asla yorulmayacağız. Devlet, anayasada tanımlanmış
temel hak ve özgürlükler gereğince yurttaşları arasında ayrım yapmamalı” dedi.
“KANAYAN BU YARAYA MERHEM OLUN!”
Öğretmenevi çalışanlarının farklı statülerde istihdam edilmesinden dolayı sıkıntılar yaşandığını dile
getiren Sındır, “Tüm Türkiye’de Öğretmenevi sayısı 551. Öğretmenevlerindeki personellerinin yaklaşık
olarak yüzde 75’i sadece kurum döner sermayesinden maaşını alan Belirsiz Süreli Sözleşmeli Personel
ve yüzde 25’i hizmet alım yoluyla çalıştırılan personel. Aynı işi yapan fakat farklı statülerde çalışan
personeller haklı olarak motivasyon kaybına uğruyor. Öğretmenevleri bünyesinde belirsiz süreli iş
sözleşmesi ile çalışan ve taşeronlar üzerinden hizmet alımı ile çalışan personellerin hala kadro
alamamaları kanayan bir yara. AKP iktidarını kanayan bu yaraya merhem olmaya çağırıyorum. Farklı
illerde ya da ilçelerde olmalarına rağmen aynı işi yapan personellerin maaşlarında eşitsizlik var. Bir
ilimizin öğretmenevinde çalışan personelle, aynı işi yapmasına rağmen başka bir ilimizin
öğretmenevinde çalışan personelin maaşları ve sosyal hakları aynı değil. Statüde, mali ve sosyal
haklarda keskin adaletsizlikler var. Bu durum anayasamızda bulunan eşitlik ilkesine aykırı. Bu durum
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 23. maddesinde ‘Herkesin herhangi bir ayrım gözetmeksizin, eşit
iş ve ücrete hakkı vardır’ ilkesine aykırı” dedi.
“ÖĞRETMEN EVLERİ ZOR DURUMDA!”
Öğretmenevlerinin artan maliyetler nedeniyle zor durumda olduğunu, öğretmenevleri çalışanlarına
kadro verilmesi ile birlikte personel yükünün kurumun üzerinden kalkması gerektiğini söyleyerek
sözlerine devam eden Sındır, “artan maliyetler, öğretmenevlerinin sabit giderlerinin üç katına
çıkması, bakım onarım ihtiyaçlarının olması yeterince fazla. İstihdam edilen personellerin maaş,
tediye, SSK ve ihbar-kıdem tazminatları kurum kasasında bekletilmekte. En azından öğretmenevi
personellerinin kadroya alınarak personel yükünün kurum üzerinden kaldırılması öğretmenevlerinin
ayakta kalabilmesi için hayati önem taşımakta. Öğretmenevleri hiçbir ayrım yapmadan toplumun her
kesimine hizmet vermekte. İktidarda kadroda ayrım yapmadan, kısmi süresiz sözleşmeli ve taşeron
işçilerimize eşit iş ve ücretle kadro verilmesi devletimiz ve kamu yararına olacaktır” dedi.
“DEVLET YURTTAŞLARI ARASINDA AYRIM YAPMAMALI”
Öğretmen evleri çalışanlarının Ankara’dan gelecek kadro haberine kilitlendiğini ifade eden Sındır,
sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kadronun tüm çalışanların hakkı olduğunu 12 yıldır dile getiriyoruz.
Sözleşmelilerin kadroya geçmeleri için kanun teklifi verdim. Sözleşmeli memurlarımızın kadroya
geçirilmesi için bir çalışma yapılıyor fakat kanun teklifini henüz görmedik. Kadro bekleyen tüm
sözleşmelilerin amasız, fakatsız, lakinsiz kadro almaları, bir hak gaspına uğramamaları için hem
komisyonda hem de genel kurulda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kadronun tüm çalışanlar için hak
olduğunu dile getirmekten asla yorulmayacağız. Sözleşmeli memurlarımıza verilmesi planlanan
kadroyu öğretmenevleri çalışanlarına da verin. Çünkü devlet yurttaşları arasında ayrım yapmamalı.”