EGİAD'ın hedef teması: "Dinamizm ve Sürdürülebilirlik"
Ege Genç İşinsanları Derneği tarafından düzenlenen ve İzmir işinsanları örgütleri ve STK'ların desteklediği 'Sürdürülebilirlik Zirvesi'nin açılış konusmasını yapan EGlAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, EGİAD'ın yönetimini üstlendikleri 16. Dönemde, ana temanın 'Dinamizm ve Sürdürülebilirlik' olduğunu belirtti. Yelkenbiçer, dönemin sonuna yaklaşılan şu günlerde de çalışmalarını 'Gelecek İçin Sürdürülebilirlik' Zirvesiyle taçlandırmak istediklerini kaydetti.
EGİAD’ın Sürdürülebilirlik Zirvesi’nde konuşan Dernek Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, çağa ayak uyduracak girişim ve projeler geliştirdiklerini açıkladı. İş dünyasında dinamizm gereği süratli çalışmaya, hızlı hareket etmeye, yetinmemeye, zorlamaya, daha fazlası ve daha iyisi için uğraşmaya özen gösterdiklerini ifade eden Yelkenbiçer, ancak dengeyi de sürdürülebilirlikle sağladıklarını vurguladı. Yelkenbiçer sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Sürdürülebilirlik temasını hepimiz önce “iklim değişikliği” boyutunda algılıyoruz çünkü 2050 yılında İstanbul da dahil olmak üzere birçok dünya metropolünün su altında kalacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Yani önümüzde ölümcül bir tehdit var… Dünyamızı korumak için hep birlikte ve her gün mücadele etmeliyiz.”
Sürdürülebilirliğin hayati bir kavram olduğunu; çalışanlarına, üyelerine ve paydaşlarına bir amaç sunmayan kuruluşların ayakta kalamayacağına dikkat çeken Yelkenbiçer, “Bir fabrikanın üretim yapabilmek için nasıl makinalara ihtiyacı varsa, kuruluşlarımızın da sürdürülebilir olmak için kalplerimize, yüreklerimize ihtiyacı var. Kendimizle mücadelemizi kazandığımız, karşımızdakiyle de mücadele etmeden önce bilinçli bir şekilde iş birliğini seçtiğimiz anda dönüşüm başlıyor. Ruhumuzda, aklımızda, şirketimizde, toplumumuzda ve en nihayetinde dünyadaki dönüşüm. İklim kriziyle yok olmamak için yeşil dönüşüme, büyüyen nüfusu besleyip hayatta kalabilmek, kaynaklarımızı verimli kullanabilmek için dijital dönüşüme ihtiyacımız var. Ama bunları mümkün kılacak asıl unsur toplumsal dönüşüm. İşte bu noktada da biz Türk toplumu olarak büyük bir rekabet avantajına sahibiz, çünkü daha geçen hafta 10 Kasım’dı, Sevgili Atamızı ülke çapında ve milyonların saygısıyla yâd ettik. Dünya tarihinin gördüğü en büyük dönüşümlerden birini biz başaralı daha 100 yıl olmadı! Ve ne mutlu ki bu dönüşüm için gerekli olan vizyon “kültürümüzü çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarmak” bize hâlâ yön gösteriyor. Aynı zamanda “misyon” da Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılına girerken hâlâ güncel ve geçerli: “…birinci vazifen Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir” dedi.
Daha sonra kürsüde yer alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer oldu. Gıdaya, suya, ulaşıma erişimin önünde sürdürülebilirlik var. Sürdürülebilirlik, geçmişle gelecek arasında bağ demek. Biz değişimle uyumlu, döngüsel coğrafya kültürünü yerleştirmek istiyoruz ki bu da sürdürülebilirlik ile mümkün. Derinleşen yoksulluğa rağmen şehrimizde refahı arttırmkayı amaçlıyoruz. Cittaslow ünvanına sahip ilk şehirlerden biri olarak geleceğin şehrine örneğiz. Akdeniz’de döngüsel şehir ağı kurulması için çağrıda bulunduk. Bu teklifimiz şu anda Mısır’da gerçekleşen zirvede görüşülüyor.Sürdürülebilirlik, genç insanların bu ülke ile ilgili umut taşıyabilmesinin en önemli adımı” dedi.
EGİAD’ın Sürdürülebilirlik Zirvesi’nde konuşan Dernek Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, çağa ayak uyduracak girişim ve projeler geliştirdiklerini açıkladı. İş dünyasında dinamizm gereği süratli çalışmaya, hızlı hareket etmeye, yetinmemeye, zorlamaya, daha fazlası ve daha iyisi için uğraşmaya özen gösterdiklerini ifade eden Yelkenbiçer, ancak dengeyi de sürdürülebilirlikle sağladıklarını vurguladı. Yelkenbiçer sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Sürdürülebilirlik temasını hepimiz önce “iklim değişikliği” boyutunda algılıyoruz çünkü 2050 yılında İstanbul da dahil olmak üzere birçok dünya metropolünün su altında kalacağı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Yani önümüzde ölümcül bir tehdit var… Dünyamızı korumak için hep birlikte ve her gün mücadele etmeliyiz.”
Sürdürülebilirliğin hayati bir kavram olduğunu; çalışanlarına, üyelerine ve paydaşlarına bir amaç sunmayan kuruluşların ayakta kalamayacağına dikkat çeken Yelkenbiçer, “Bir fabrikanın üretim yapabilmek için nasıl makinalara ihtiyacı varsa, kuruluşlarımızın da sürdürülebilir olmak için kalplerimize, yüreklerimize ihtiyacı var. Kendimizle mücadelemizi kazandığımız, karşımızdakiyle de mücadele etmeden önce bilinçli bir şekilde iş birliğini seçtiğimiz anda dönüşüm başlıyor. Ruhumuzda, aklımızda, şirketimizde, toplumumuzda ve en nihayetinde dünyadaki dönüşüm. İklim kriziyle yok olmamak için yeşil dönüşüme, büyüyen nüfusu besleyip hayatta kalabilmek, kaynaklarımızı verimli kullanabilmek için dijital dönüşüme ihtiyacımız var. Ama bunları mümkün kılacak asıl unsur toplumsal dönüşüm. İşte bu noktada da biz Türk toplumu olarak büyük bir rekabet avantajına sahibiz, çünkü daha geçen hafta 10 Kasım’dı, Sevgili Atamızı ülke çapında ve milyonların saygısıyla yâd ettik. Dünya tarihinin gördüğü en büyük dönüşümlerden birini biz başaralı daha 100 yıl olmadı! Ve ne mutlu ki bu dönüşüm için gerekli olan vizyon “kültürümüzü çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarmak” bize hâlâ yön gösteriyor. Aynı zamanda “misyon” da Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılına girerken hâlâ güncel ve geçerli: “…birinci vazifen Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir” dedi.
Daha sonra kürsüde yer alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer oldu. Gıdaya, suya, ulaşıma erişimin önünde sürdürülebilirlik var. Sürdürülebilirlik, geçmişle gelecek arasında bağ demek. Biz değişimle uyumlu, döngüsel coğrafya kültürünü yerleştirmek istiyoruz ki bu da sürdürülebilirlik ile mümkün. Derinleşen yoksulluğa rağmen şehrimizde refahı arttırmkayı amaçlıyoruz. Cittaslow ünvanına sahip ilk şehirlerden biri olarak geleceğin şehrine örneğiz. Akdeniz’de döngüsel şehir ağı kurulması için çağrıda bulunduk. Bu teklifimiz şu anda Mısır’da gerçekleşen zirvede görüşülüyor.Sürdürülebilirlik, genç insanların bu ülke ile ilgili umut taşıyabilmesinin en önemli adımı” dedi.