"Erişilebilir, eşit ve engelsiz bir üniversite yaşamı sunuyoruz"
Ege Üniversitesi Rektörlüğü ve Engelsiz Ege Birimi tarafından 'Erişilebilir Ege Üniversitesi Sempozyumu' gerçekleştirildi. Dünya Engelliler Günü dolayısıyla, EÜ Kültür Sanat Evi'nde düzenlenen sempozyuma, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, Engelsiz Ege Birimi Koordinatörü Doç. Dr. Pelin Piştav Akmeşe, EÜ Senato Üyeleri, akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Moderatörlüğünü Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın yaptığı sempozyuma İletişim Fakültesi öğrencileri Mert Kılıçkan ve Kerime Osman, Eğitim Fakültesi öğrencileri Beyza Sultan Demirel ve Zamira Bazarova, Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi Eren Yılmaz konuşmacı olarak katıldı. Rektör Budak başkanlığında söz alan öğrenciler Ege Üniversitesindeki eğitim yaşamı hakkında deneyimlerinden bahsetti. Sempozyum öncesi İletişim Fakültesi öğrencisi Mert Kılıçkan piyano resitali sundu. Kılıçkan’a Rektör Budak “Uzun İnce Bir Yoldayım” türküsüyle eşlik etti.
Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Budak, “Ege Üniversitesi olarak öğrencilerimizi akademik, sosyal ve kültürel yönden iş yaşamına yetkin bireyler olarak hazırlamayı hedeflemekteyiz. Aynı zamanda onların toplumun aktif, üreten ve bağımsız yaşayan katılımcıları olmaları noktasında da üniversite yaşamı boyunca çok yönlü desteklemeyi ilke ediniyoruz. Böylelikle, ‘Öğrenci Odaklılık’ ilkemiz, Ege Üniversitesi öğrencisini ve mezununu ayrıcalıklı hale getiriyor. Bireyin üniversite eğitim sürecinde tüm ihtiyaçlarını bir aile hassasiyeti ile farklı disiplinlerde uzman akademik ve idari personeli ile çözüme kavuşturmayı son derece önemsiyoruz” dedi.
“Tüm öğrencilerimize tek tek ulaşmayı hedefliyoruz”
Öğrencilerin akademik ve sosyal yaşamına büyük önem verdiklerini dile getiren Rektör Prof. Dr. Budak, “Öğrencilerimizin üniversitemize adım attıkları ilk andan itibaren meslek yaşamına hazırlanmalarında, kariyerlerini en etkili, güncel ve teknolojiye uygun bir biçimde eğitim uygulamaları yoluyla desteklemek temel amacımızdır. Bu amaçla tüm birimlerimizde öğrencilerimiz için akademik, sosyal ve kültürel katılımı önemsiyor; bireysel farklılıkları temel alarak her bir öğrencimizin bizler için tek ve biricik olduğu bilinci ile çalışmalarımızı yürütüyoruz. Gençlerimizin akademik, sosyal ve kültürel faaliyetleri bizlere ilham vermektedir. Başarılarıyla gururla duyuyor, öğrencisi, mezunu ve mensubu oldukları Ege Üniversitesi ailesinin bir üyesi olarak hem eğitimleri sonucu edindikleri bilgi, becerilerle ülkemizin gelişmişlik göstergelerine en üst düzeyde katkı sunmalarını; hem de milli, manevi değerlerimize olan bağlılıkları, öncü çalışmaları yönüyle hepsini tek tek takdir ediyoruz. Bilmelerini isteriz ki bizler; yönetim olarak her birimimizde tüm öğrencilerimize tek tek ulaşmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Erişilebilir bir Ege Üniversitesini hep birlikte oluşturulacağını ifade eden Prof. Dr. Budak, “Öncelik verdiğimiz konuların başında ‘Erişilebilir Ege Üniversitesi’ yaratmak, öğrencilerimize engelsiz bir üniversite yaşamı sunmaktır. Üniversitemizde yürüttüğümüz her birimimizdeki çalışmalarda dijital uygulamalara eşit şartlarda erişimi önemsiyoruz. Bu anlamda engelli öğrencilere engelsiz bir eğitim ve öğretim ortamı sunmanın yanı sıra, sosyal ve kültürel faaliyetlere katılımlarını teşvik etmek, var olan potansiyellerini desteklemek, ilgi ve yeteneklerini de keşfetmeleri için destekliyoruz. ‘Tüm öğrencilerimizin eğitim ve öğretimin yanında sosyal ve kültürel faaliyetlere de katılımına destek olmak için altyapının ve donanımları iyileştirmek yoluyla üniversitemizde engelsiz bir ekosistemi oluşturmak için çalışıyoruz. İyi ki Egeliyiz’ sözü her öğrencimizin Ege Üniversitesini tercih ettiği günden mezun oluncaya kadar geçirdiği yaşantılar sonucudur. Bugün bu sempozyumda, şu ana kadar yapmış olduğumuz ve YÖK tarafından da ödüle layık bulunarak Türkiye 1’incisi olduğumuz iyi uygulamaları paylaşmayı ve bu uygulamaları sürdürülebilir hale getirmeyi ve Ege Üniversitesinin her ortamında yaşama hep birlikte katılmayı hedefliyoruz. Bu vesile, böyle değerli bir sempozyuma katkı sağlayan akademisyenlerimizi ve sempozyumu ilgiyle takip eden değerli katılımcıları kutlarım ve tüm katılımcılar için verimli bir sempozyum olmasını diliyorum” dedi.
“Ege Üniversitesi Ailesinin bir üyesiyiz”
İletişim Fakültesi öğrencisi Kerime Osman, “Burada bana göre önemli olan bir üniversitenin mekânsal ya fiziksel erişilebilirliği değildir. Asıl önemli olan psikolojik olarak erişilebilir olduğumuzu hissetmektir. Engelli bireyi ailemizin bir üyesi gibi görmektir. Bireyi ailenin içine dâhil edemezsek o kişi kendini içinde bulunduğu toplulukta ayrıştırılmış hisseder. Kendisine farklı şekilde davranıldığını düşünürse otomatik olarak kendisini kapatır. Ege Üniversitesinde her şeyden önce bir topluluğa dahil olduğumuzu ve o ailenin her şeye herkese rağmen geri kalan bireyleriyle eşit şekilde bir üyesi olduğumuzu hissediyoruz. Ben bu bağlamda başta Rektör hocamız, Pelin hocamız ve tüm hocalarımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.
Mert Kılıçkan, “Ege Üniversitesi öğrencisi olmak, sıcak samimi bir ortamda eğitim hayatını sürdürmektir. Bu konuda emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. Beyza Sultan Demirel ise Ege Üniversitesinin öğrenci odaklı, öğrencilerin görüşlerini önemseyen bir üniversite olduğunu ifade etti. Uluslararası öğrenci olan Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü öğrencisi Zamira Ege Üniversitesi tercih etme sürecinden bahsetti. Down sendromlu Spor Bilimleri Fakültesi öğrencisi Eren Yılmaz ise Ege Üniversitesindeki spor imkânlarını değerlendirdi.