Beko: Katliamların faili bellidir!
11 Şubat 2020 - 11:18
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde daha önce mühürlenmesine rağmen kaçak olarak işletilen kömür ocağında meydana gelen göçükte iki işçinin hayatını kaybetmesinin sorumlusunun iş cinayetlerini ‘kader’ olarak gören AKP iktidarı olduğunu söyledi. Beko, “Katliamların faili bellidir!” dedi.
30 Ocak 2020 tarihinde Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde, daha önce mühürlenmesine rağmen kaçak olarak işletilen kömür ocağında meydana gelen göçükte Sabahattin Kalaycıoğlu ve Murat Ovaz’ın hayatını kaybetmesinin üzüntüsü içinde olduklarını belirten CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, “Başımız sağ olsun, işçi kardeşlerimin ailesine sabır diliyorum. Bunun sorumlusu bile bile işçilerin orada çalışmasına izin verenlerdir, denetimsiz, liyakatsız, vicdansız iktidardır. Madene inen insanlar ölmek için değil yaşamak için, çocuklarını yaşatmak, onlara güzel bir gelecek sunmak için, alın terlerinin karşılığı olarak çalışmaktadır. Elinde her tür imkan bulunmasına rağmen yüzlerce insanımızın madenlerde göz göre göre ölümüne engel olmamış AKP iktidarı istiyor ki, iş cinayetleri kader olarak görülsün. Taşeron çalışmayı yasaklamayan, madenleri özelleştiren, zaten işçilerin güvenliğini sağlamaktan çok işverenlerin çıkarlarını korumayı amaçlayan, iş güvenliği yasasını dahi uygulamayan AKP’den başka türlüsünü beklemek de mümkün değil” açıklamasını yaptı.
AĞIR BİR AKIL TUTULMASI…
“Kamusal denetimi türlü kısıtlamalar, işveren lehine düzenlemeler yaparak yerine getirmeyip denetim yetkisini emek ve meslek örgütlerine vermeyenlerden umulabilecek tek şey yeni katliamların, cinayetlerin ve yıkımların önünü açmasıdır” diyen Beko, bilime ve bilimsel bilgiye saygı duymayan bir toplumun başına gelen hiçbir hadiseden ders almasının mümkün olmadığını bu nedenler de bir sonraki krize hazırlanmasının da imkansız olduğunu ifade etti. Beko, “Böylesi bir zihniyetin yönetimde olduğu zor günlerden geçiyoruz. Ağır bir akıl tutulması ve bunu örtmek için mide bulandırıcı bir hamaset diliyle karşı karşıyayız. Bunun bedelini ise tüm insanlarımız canlarıyla, bedenleriyle, sevdikleriyle ödemek zorunda kalıyor” dedi.
ARTIK YETER DİYORUZ!
CHP’li Beko Zonguldak Kilimli’de iki işçinin hayatını kaybetmesine neden olan duruma ilişkin bir soru önergesi verdiğini hatırlatarak konuyla ilgili şunları söyledi: “Sabahattin ve Murat kardeşlerimin cinayete kurban gitmesine neden olan duruma ilişkin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermiş olduğum soru önergesini paylaşmak istiyorum. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle sunduğum önergem vesilesiyle madencilik sektörümüzde uzun zamandan beri yaşanmaya devam eden sorunları kamuoyunun gündemine getiriyor ve dikkatinize sunuyorum,
“2003’den günümüze;
1. Mühürlenen toplam maden ocağı sayısı kaçtır? Bunlar arasında mühürlenmesine rağmen çalıştırılmaya devam edilen maden ocaklarının yıllara göre sayısı nedir?
2. Maden ocaklarının mühürlenmesine rağmen çalıştırılmalarına imkan veren bir düzenleme yapılmış mıdır?
3. Mühürlenmesine rağmen maden ocaklarının çalıştırılmaya devam edilmesinden ötürü haklarında soruşturma açılan
a. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,
b. Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı,
c. İçişleri Bakanlığı ve
d. Adalet Bakanlığı personeli bulunmakta mıdır?
4. Bu soruşturmalarda ceza almış olanların yıllara göre almayanlara oranı ilgili her bir Bakanlık için nedir?
5. Mühürlenmesine rağmen çalıştırılmaya devam edilen halihazırda kaç maden işletmesi vardır?
6. Mühürlenmesine rağmen çalıştırılmaya devam edilen işletmeler arasında faaliyetlerine son verilmiş olan kaç şirket bulunmaktadır?
7. Mühürlenmesine rağmen çalıştırılmaya devam edilen madenleri işlettiği için kamu ihalelerinden yasaklı kaç şirket vardır?
8. Bu nitelikteki maden işletmelerinde İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı uzmanı olarak sorumlu olanların içerisinde çalışma belgeleri iptal edilen kaç kişi vardır?
9. Yaşam hakkı başta olmak üzere, ihlal edilmiş haklarının tazmini için bugüne kadar Sabahattin Kalaycıoğlu ve Murat Ovaz gibi mühürlenmiş maden işletmelerinde hayatını kaybeden, yaralanan, sakat kalan işçiler ve aileleri için yapılmış bir düzenleme, alınmış bir tedbir bulunmakta mıdır?”
30 Ocak 2020 tarihinde Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde, daha önce mühürlenmesine rağmen kaçak olarak işletilen kömür ocağında meydana gelen göçükte Sabahattin Kalaycıoğlu ve Murat Ovaz’ın hayatını kaybetmesinin üzüntüsü içinde olduklarını belirten CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, “Başımız sağ olsun, işçi kardeşlerimin ailesine sabır diliyorum. Bunun sorumlusu bile bile işçilerin orada çalışmasına izin verenlerdir, denetimsiz, liyakatsız, vicdansız iktidardır. Madene inen insanlar ölmek için değil yaşamak için, çocuklarını yaşatmak, onlara güzel bir gelecek sunmak için, alın terlerinin karşılığı olarak çalışmaktadır. Elinde her tür imkan bulunmasına rağmen yüzlerce insanımızın madenlerde göz göre göre ölümüne engel olmamış AKP iktidarı istiyor ki, iş cinayetleri kader olarak görülsün. Taşeron çalışmayı yasaklamayan, madenleri özelleştiren, zaten işçilerin güvenliğini sağlamaktan çok işverenlerin çıkarlarını korumayı amaçlayan, iş güvenliği yasasını dahi uygulamayan AKP’den başka türlüsünü beklemek de mümkün değil” açıklamasını yaptı.
AĞIR BİR AKIL TUTULMASI…
“Kamusal denetimi türlü kısıtlamalar, işveren lehine düzenlemeler yaparak yerine getirmeyip denetim yetkisini emek ve meslek örgütlerine vermeyenlerden umulabilecek tek şey yeni katliamların, cinayetlerin ve yıkımların önünü açmasıdır” diyen Beko, bilime ve bilimsel bilgiye saygı duymayan bir toplumun başına gelen hiçbir hadiseden ders almasının mümkün olmadığını bu nedenler de bir sonraki krize hazırlanmasının da imkansız olduğunu ifade etti. Beko, “Böylesi bir zihniyetin yönetimde olduğu zor günlerden geçiyoruz. Ağır bir akıl tutulması ve bunu örtmek için mide bulandırıcı bir hamaset diliyle karşı karşıyayız. Bunun bedelini ise tüm insanlarımız canlarıyla, bedenleriyle, sevdikleriyle ödemek zorunda kalıyor” dedi.
ARTIK YETER DİYORUZ!
CHP’li Beko Zonguldak Kilimli’de iki işçinin hayatını kaybetmesine neden olan duruma ilişkin bir soru önergesi verdiğini hatırlatarak konuyla ilgili şunları söyledi: “Sabahattin ve Murat kardeşlerimin cinayete kurban gitmesine neden olan duruma ilişkin, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına vermiş olduğum soru önergesini paylaşmak istiyorum. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle sunduğum önergem vesilesiyle madencilik sektörümüzde uzun zamandan beri yaşanmaya devam eden sorunları kamuoyunun gündemine getiriyor ve dikkatinize sunuyorum,
“2003’den günümüze;
1. Mühürlenen toplam maden ocağı sayısı kaçtır? Bunlar arasında mühürlenmesine rağmen çalıştırılmaya devam edilen maden ocaklarının yıllara göre sayısı nedir?
2. Maden ocaklarının mühürlenmesine rağmen çalıştırılmalarına imkan veren bir düzenleme yapılmış mıdır?
3. Mühürlenmesine rağmen maden ocaklarının çalıştırılmaya devam edilmesinden ötürü haklarında soruşturma açılan
a. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,
b. Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı,
c. İçişleri Bakanlığı ve
d. Adalet Bakanlığı personeli bulunmakta mıdır?
4. Bu soruşturmalarda ceza almış olanların yıllara göre almayanlara oranı ilgili her bir Bakanlık için nedir?
5. Mühürlenmesine rağmen çalıştırılmaya devam edilen halihazırda kaç maden işletmesi vardır?
6. Mühürlenmesine rağmen çalıştırılmaya devam edilen işletmeler arasında faaliyetlerine son verilmiş olan kaç şirket bulunmaktadır?
7. Mühürlenmesine rağmen çalıştırılmaya devam edilen madenleri işlettiği için kamu ihalelerinden yasaklı kaç şirket vardır?
8. Bu nitelikteki maden işletmelerinde İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı uzmanı olarak sorumlu olanların içerisinde çalışma belgeleri iptal edilen kaç kişi vardır?
9. Yaşam hakkı başta olmak üzere, ihlal edilmiş haklarının tazmini için bugüne kadar Sabahattin Kalaycıoğlu ve Murat Ovaz gibi mühürlenmiş maden işletmelerinde hayatını kaybeden, yaralanan, sakat kalan işçiler ve aileleri için yapılmış bir düzenleme, alınmış bir tedbir bulunmakta mıdır?”
FACEBOOK YORUMLAR