Ramazan'da Sağlıklı Beslenmek Daha Önemli
Ramazan’ın başlaması ile oruç ve beslenme konuları yine gündeme geldi. Ancak koronavirüs salgını ve bağışıklık sisteminin korunması beslenmenin önemini artırdı. Özellikle kronik rahatsızlığı olanlar, koronavirüs tehlikesine karşı Ramazan’da oruç tutma konusunda ve nasıl beslenmeleri gerektiği ile ilgili mutlaka doktora başvurmalı.
25 Nisan 2020 - 03:08
Ramazan’da da hem sağlıklı beslenmek hem de bağışıklığı destekleyerek hastalıklara karşı korunmak gerekiyor. Ramazan’da öğün sayısı ikiye düştüğü için sahur ve iftarda yenilen ve içilen her şey bağışıklık üzerinde de etkili oluyor. Özellikle yeterli vitamin ve mineral alımı ile bağışıklığın desteklenmesi için mevsimine uygun taze sebze ve meyve tüketimi önem taşıyor. Uzmanların Ramazan’a beslenme ile ilgili önerileri şunlar:
“Ramazan’da sahur, kahvaltı gibi günün en önemli öğünü olarak karşımıza çıkıyor. Sahur yapmadan oruç tutmak, kan şekerinde düşüşe, halsizliğe ve baş ağrılarına yol açabiliyor. Sahurdan sonra uyumak isteyenler, sindirimi kolay, hazımsızlığa yol açmayacak besin ve içecekleri tercih etmeli. Süt, yumurta, az tuzlu peynir ve yulaf gibi protein içeriği yüksek besinler mutlaka yer almalı.
Bağışıklık sistemini desteklemek için kuruyemişlere yer verilmesi önem taşıyor. Çiğ badem, fındık ve ceviz gibi yağlı tohumlara yer vermek hem tokluk süresini uzatıyor, hem de bağışıklığı destekliyor. Sahur için kuru baklagil gibi sindirimi zor besinlerin tüketiminden kaçınmak gerekiyor. Oruç süresince gerekli enerjiyi sağlayabilmek ve kan şekerini dengelemek için lifli tam tahıllara da yer vermek ve su tüketimi ihmal etmemek de önemli.
COVID-19 nedeniyle evde vakit geçirdiğimiz ve fiziksel olarak daha hareketsiz olduğumuz şu günlerde, tüm gün bir şeyler tüketmemiş olmak, iftar sofrasında aşırı miktarda yeme ile sonuçlanabilir. Orucunuzu hurma gibi lif içeriği yüksek bir kuru meyve ve su ile açmak gün boyunca düşen kan şekerinin dengelenmesine ve zengin içeriği ile vitamin mineral ihtiyacının desteklenmesini sağlıyor.
Bu yıl, İftar sofrasında vitamin, mineral, su ve lif açısından yüksek taze sebzelerden oluşan salata ve sebze yemeğine mutlaka yer verilmesi gerekiyor. Bununla birlikte yoğurt, ayran ve cacık ile protein alımı desteklenmeli. Sarımsak ve soğan yemeklere ve salatalara ilave edilerek, bağışıklığın desteklenmesi sağlanabilir.
Yeterli sıvı alımı, vücuttan toksinlerin uzaklaştırılmasını sağlar. Bitki çayları, süt, ayran ve çeşitli çorbalar ile sulu meyveler de böbreklerin daha iyi çalışmasına yardımcı olur. Çay veya kahve tüketimi günlük su ihtiyacını karşılamaya destek olmaz, aksine fazla miktarlarda tüketildiğinde diüretik etki göstererek vücuttan su atımına sebebiyet verir. İftardan sonra sahura kadar geçen sürede mutlaka en az 6-8 bardak olmak üzere günlük su ihtiyacının karşılanması gereklidir.
“Ramazan’da sahur, kahvaltı gibi günün en önemli öğünü olarak karşımıza çıkıyor. Sahur yapmadan oruç tutmak, kan şekerinde düşüşe, halsizliğe ve baş ağrılarına yol açabiliyor. Sahurdan sonra uyumak isteyenler, sindirimi kolay, hazımsızlığa yol açmayacak besin ve içecekleri tercih etmeli. Süt, yumurta, az tuzlu peynir ve yulaf gibi protein içeriği yüksek besinler mutlaka yer almalı.
Bağışıklık sistemini desteklemek için kuruyemişlere yer verilmesi önem taşıyor. Çiğ badem, fındık ve ceviz gibi yağlı tohumlara yer vermek hem tokluk süresini uzatıyor, hem de bağışıklığı destekliyor. Sahur için kuru baklagil gibi sindirimi zor besinlerin tüketiminden kaçınmak gerekiyor. Oruç süresince gerekli enerjiyi sağlayabilmek ve kan şekerini dengelemek için lifli tam tahıllara da yer vermek ve su tüketimi ihmal etmemek de önemli.
COVID-19 nedeniyle evde vakit geçirdiğimiz ve fiziksel olarak daha hareketsiz olduğumuz şu günlerde, tüm gün bir şeyler tüketmemiş olmak, iftar sofrasında aşırı miktarda yeme ile sonuçlanabilir. Orucunuzu hurma gibi lif içeriği yüksek bir kuru meyve ve su ile açmak gün boyunca düşen kan şekerinin dengelenmesine ve zengin içeriği ile vitamin mineral ihtiyacının desteklenmesini sağlıyor.
Bu yıl, İftar sofrasında vitamin, mineral, su ve lif açısından yüksek taze sebzelerden oluşan salata ve sebze yemeğine mutlaka yer verilmesi gerekiyor. Bununla birlikte yoğurt, ayran ve cacık ile protein alımı desteklenmeli. Sarımsak ve soğan yemeklere ve salatalara ilave edilerek, bağışıklığın desteklenmesi sağlanabilir.
Yeterli sıvı alımı, vücuttan toksinlerin uzaklaştırılmasını sağlar. Bitki çayları, süt, ayran ve çeşitli çorbalar ile sulu meyveler de böbreklerin daha iyi çalışmasına yardımcı olur. Çay veya kahve tüketimi günlük su ihtiyacını karşılamaya destek olmaz, aksine fazla miktarlarda tüketildiğinde diüretik etki göstererek vücuttan su atımına sebebiyet verir. İftardan sonra sahura kadar geçen sürede mutlaka en az 6-8 bardak olmak üzere günlük su ihtiyacının karşılanması gereklidir.
FACEBOOK YORUMLAR